Türk Müziği Tarihi

Geçmişten Günümüze Makamların, Usullerin ve Formların Modern Bir Keşfi

Müziğin Temel Taşları

Klasik Müzik

Kuramsal olarak kendine özgü makamsal anlayış (dizileri olan), form ve usullere (ritim kalıpları) sahip ekolleri ve dönemleri olan, notasyonu ayrıntılı olarak belirtilmiş, değiştirilemeyen, zamana ve dönemlere yayılmış müziktir. Her dönemin kendine özgü bir kimliği vardır ve olduğu gibi korunur.

Sanat Müziği

Besteci denilen kişilerin belli bir kuramsal yapı içinde verdikleri eserlerin bir gelenek haline gelip çağlar ve dönemlerin ötesine geçmesidir. Sanat müziği, hem kuramsal hem de icra açısından belirli kurallara bağlıdır.

  • Kurallar teorik olarak yazıya dökülür ve icrası notasyonla ayrıntılı belirtilir.
  • Bir müziğin klasik ya da sanat müziği olabilmesi için kuramsal olarak açıklanıp yazıya dökülmesi gerekmektedir.

Klasik Türk Müziği

Orta Asya, Selçuklu ve Osmanlı coğrafyaları ve dönemlerinden günümüze gelen, tek sesli olarak gelişen, kendine özgü makamsal anlayış, usul yapısı ve formlara sahip sesli ve sözlü Türk sanat türüdür. Tarihsel kökenleri ve gelişimiyle derin bir kültürel mirası temsil eder.

  • Klasik Türk Müziği, tarihi anlayış ve geleneği temsil eder.
  • Türk Sanat Müziği, bu müziğin Cumhuriyet Dönemindeki ‘modern’ olma halini ifade eder ve sanat yönünü vurgular.

Türk Müziği Dönemleri: Köklü Bir Miras

1. Hazırlık ve Oluşma Dönemi

Farabi'den Timurlenk'in ölümüne kadar geçen bu süreç, Türk müziğinin kuramsal temellerinin atıldığı ve yazıya aktarılmaya başlandığı bir döneme işaret eder. Safiyüddin'in "Şerefiye" adlı eseri, bu dönemin en önemli kaynaklarındandır. Mevlevi Tarikatı'nın müziksel faaliyetleri de dikkat çeker.

  • İlk kaynak: Safiyüddin’in “Şerefiye”
  • Önemli isimler: Mevlana ve oğlu Sultan Veled
Farabi - İlk Kuramcı Sultan Veled - Mevlevi Müziği Orta Asya'dan Müzik Sahneleri

2. Klasik Öncesi (Preklasik) Dönem

Osmanlı sultanlarının müziği desteklediği bu süreçte, Abdülkadir Meragi gibi büyük kuramcılar yetişmiştir. Batı notasyonunun ilk örnekleri Ali Ufkî'nin "Mecmua-i Sâz-ü Söz" adlı eserinde görülürken, Prens Dimitri Kantemir ise geliştirdiği nota sistemiyle yüzlerce eserin günümüze ulaşmasını sağlamıştır.

  • Abdülkadir Meragi ("Kenz’ul Elhan")
  • Ali Ufkî ("Mecmua-i Sâz-ü Söz" ve Batı notası)
  • Prens Dimitri Kantemir (Kantemiroğlu)
  • Dönemin ünlü bestecileri: Hafız Post, Itri (bu dönemin sonları).
Osmanlı Saray Müziği Sahnesi Abdülkadir Meragi Portresi Eski Türk Müziği Enstrümanları

3. Klasik Dönem

Itri'nin bestecilik dehasıyla zirveye ulaşan bu dönem, III. Selim'in müzik alanındaki desteğiyle daha da parlamıştır. Şeyh Abdülbaki Nasır Dede ve Hamparsum Limonciyan gibi isimler, notasyon sistemlerinin geliştirilmesinde önemli rol oynamışlardır. Batı müziği etkileşimleri bu dönemde belirginleşmeye başlamıştır.

  • Türk müziğinin zirvesi: Itri
  • Müzik hamisi: III. Selim
  • Notasyon geliştiricileri: Şeyh Abdülbaki Nasır Dede, Hamparsum Limonciyan
Itri'nin Portresi Lale Devri Müzik Ortamı Osmanlı Dönemi Müzisyenleri

4. Son Klasik Dönem

Dede Efendi'nin büyük etkisiyle şekillenen bu dönem, bestecilerin daha küçük formlara, özellikle de şarkı formuna yöneldiği bir geçiş sürecidir. Dede Efendi'nin yüzlerce bestesi günümüze ulaşmıştır. Dönemin sonlarına doğru Hacı Arif Bey, romantik döneme kapı aralamıştır.

  • Büyük besteci: Dede Efendi
  • Önemli öğrenciler: Dellalzade İsmail Efendi, Zekai Dede Efendi
  • Romantik dönemin öncüsü: Hacı Arif Bey
Dede Efendi'nin Portresi Hacı Arif Bey'in Portresi Şarkı Söyleyen Sanatçı

5. Romantik Dönem

Hacı Arif Bey ile başlayan bu dönemde, besteciler halka daha yalın, duygusal ve milli temalı eserler vermiştir. Şarkı formu popülerliğini artırmıştır. Rauf Yekta, Hüseyin Sadettin Arel ve Dr. Suphi Ezgi gibi isimler kuramsal çalışmalara ağırlık vermişlerdir.

  • Şarkı formunun altın çağı: Hacı Arif Bey, Şevki Bey, Tanburi Cemil Bey, Saadettin Kaynak
  • Kuramsal çalışmalar: Rauf Yekta, Hüseyin Sadettin Arel, Dr. Suphi Ezgi
Tanburi Cemil Bey Çalarken Saadettin Arel Portresi Türk Sanat Müziği Korosu

6. Çağdaş Dönem

Hüseyin Sadettin Arel ile başlayan bu dönem, Türk müziğinin kurumsallaşma ve modernleşme sürecidir. Konservatuvarlar kurulmuş, batı müziği sazları ve formları daha fazla entegre olmuştur. Meşk geleneğinin yerini modern eğitim metotları almaya başlamıştır.

  • Kurumsallaşma dönemi: İstanbul Belediye Konservatuarı, İleri Türk Mûsıkîsi Konservatuarı
  • Önemli isimler: Hüseyin Sadettin Arel, Aleaddin Yavaşça, Cüneyt Orhon
  • Batı sazlarının entegrasyonu: Keman, piyano, klarnet
Müzik Konservatuvarı Sınıfı Modern Türk Müziği Konseri Batı ve Türk Enstrümanları Bir Arada