TÜRK HALK MÜZİĞİ TÜRLERİ

Halk Müziği Tanımı

Halk müziği; kaynağı halka dayanan, toplumun ortak duygu ve düşüncelerini, yalın, samimi, coşkulu ve içli ezgilerle anlatan sözlü ya da sözsüz eserlerdir. Sözlü müzik, bütün türleriyle halk türkülerini, sözsüz müzik ise halk oyunlarının ezgilerini kapsar. Çıkış noktası halk olduğundan, yöresel açıdan oldukça zenginlik ve çeşitlilik gösterir. Türk halk müziği genel olarak anonim yapıya sahiptir.

Henüz bilimsel olarak kesin bir biçimde kanıtlanmış olmasa da, Türk halk müziğinin kökeninin pentatonik (beş tonlu) Orta Asya müziği olduğu kabul edilir. Anadolu'nun, çevresiyle ilişkileri, iletişimi zayıf, etkilere kapalı birçok küçük yerleşim yerinde pentatonik ezgilere rastlanması da bunu göstermektedir.

Türk halk müziği geleneği sözlü eserler üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla mevcut repertuarın neredeyse %95’i sözlü eserlerden oluşur. Çalgısal eserler ise çoğunlukla oyun havaları biçiminde karşımıza çıkar. Bu bakımdan bu ayrıştırmanın yanı sıra sözlü eserlerin form yapıları ve türlerini birlikte anmak gerekir. Zira türler, formları belirleyen temel öğelerdir.

Sözlü halk ezgilerinin en çok rastlanılan biçimleri ''bentlerden'' sonra, ''bağlantı'' (nakarat, kavuştak, dönderme) denen belirli kalıpların tekrar edildiği biçimlerdir ki; buna ''türkü'' adı verilir. Türküler, genellikle belirli bir konuyu işleyen ve anlam bakımından birbirine bağlı bentlerden meydana gelmiştir. Türkülerin diğer bir yaygın şekli ise ''mani dörtlük''lerinden oluşan şeklidir. Bu dörtlüklerin arka arkaya kullanımında bir anlam bütünlüğü yoktur. Sonradan bir araya getirilmişlerdir.

Bentlerden Oluşan Türkülere Örnek:

I. bent : Dön beri dön beri de yüzün göreyim Yüzün görenlere kurban olayım Nakarat : Gel gülüm gel ha gel gel Gel şirin gel di gel gel Di gel di gel adına kurban Di gel di gel şanına hayran Di gel di gel gadan ben alım. II. Bent : Evlerin önü de paşa makamı Çıkmaz kalem ile yazdım vefamı Nakarat : Gel gülüm gel ha gel gel Gel şirin gel di gel gel

Mani Katarlarından Oluşan Türkülere Örnek:

Merdiven üstündeyim Dal boyun kastındayım Yarim beni sorarsa Ben murad üstündeyim Yola giderim yavaş Kundurama değdi taş Yar ben senin yüzünden Düşmana dedim gardaş Sür koyunu hansa Sözle sözün varısa Beş günüm sana feda On gün ömrüm varısa

Türk halk müziği geleneği içinde yer alan her türlü sözlü ezgi için kullanılan Türkü, formal bir ayrım yapılmaksızın kullanılan özel bir terimdir. Ancak Türkü terimi yalnızca sözlü halk müziği örnekleri için geçerli bir terimdir. Bazı Oyun havaları ve çalgısal ezgiler için yöresel terimler kullanılır. Halk şarkısı anlamında kullanılan bu terimin kaynağının Türk sözcüğü olduğu genel olarak kabul görmüştür. Türk halkının yarattığı anonim nitelikli sözlü ve ezgili ürünlere bu isim verilmektedir.

Türküler genel olarak bir olay üzerine yakılırlar. Bu olaylar bir milleti ilgilendirecek kadar büyük nitelikler taşıyacağı gibi, dar bir çevrelerde meydana gelen türden de olabilir. Aşk, gurbet, ölüm, seferberlik, sel felaketi, savaşlar vs. bu olayların başlıca örneklerindendir.

Nida Tüfekçi Türk Halk Müziğinde Aranan Özellikleri Şu Şekilde Sıralamıştır:

Türk Halk Müziği Formları

Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir.

KIRIK HAVALAR

Ritmik karakterleri ve ölçüleri belirgin olan ezgilerdir. Düzenli bir ritim özelliği göstermekle birlikte geleneksel söyleyiş kalıplarına bağlı olarak icra edilen bir formdur. Kırık hava sınıfına giren sözlü parçalar, güftelerinin tür adıyla anılır: Koşma, varsağı, mani, destan, karşılama, semai, divan, kalenderi.

Kırık havalar, anlatım ve söyleniş biçimi gibi çeşitli unsurlara göre ”zeybek”, ”bengi”, ”güvende”, ”bar”, ”horon”, gibi değişik isimler alırlar.

Sözlü parçaları seslendirmede hemen hemen her yörenin kendine özgü bir söyleyiş biçimi vardır. Buna "ağız" denir.

Zeybek

Batı Anadolu yöresinde görülen halk oyunudur. Zeybek kendi içinde türlere ayrılmaktadır:

Zeybek Türleri: Ağır zeybek, Kaşıklı zeybek, Kıvrak zeybek (Teke zeybeği), Kırık zeybek, Toplu Güvende

Semah

Alevi-Bektaşi topluluklarının ayin-i cem adı verilen törenlerinde, semaha eşlik amacıyla üretilmiş türdür. Ağırlama-Yeldirme-Şahlanma olarak üç aşamadan oluşur. Semahın son bölümü “Şah beyit” olarak adlandırılan saz şairinin ya da bir Alevi büyüğünün adının geçtiği dörtlüğün ezgilendirilmesiyle oluşur.

Nefes

Bektaşi tarikatlarında ilahiye genel olarak verilen bir addır. Türü belirleyen temel öğe Bektaşilerin ilke ve inanışlarını içeren tasavvufi sözlerdir. Bu sözlere nutuk da denilmiştir. Bu sözlerin Bektaşi raksı, Bektaşi raksını ya da Bektaşi devriervanı adı verilen usullerden biriyle bestelenmesi sonucu nefes oluşur. Bir başka deyişle türü belirleyen ikinci öğe de, adını sandığımız bu usullerden birinin kullanılmasıdır. Nefes’lerin sözlerinde Oniki İmam’ın adı geçerse o nefese düvaz, şayet sözlerde Hz.Muhammed’e övgü varsa Nat-ı Nebi, Hz. Ali’ye övgü içeriyorsa Nat-ı Ali, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da öldürülüşü nedeniyle matem içeriyorsa mersiye denilmektedir.

Gülbang

Bektaşi tekkelerinde seslendirilen savta denilmiştir. Sözler aynı zamanda bir dua niteliğindedir.

UZUN HAVALAR

Geleneksel Türk halk müziğinde genel olarak serbest ritmli (usulsüz) olarak söylenen ezgi türüdür. Doğaçlama izlenimi veren kalıplaşmış melodilerden oluşur. Türk halk müziğindeki gerçek doğaçlamalar daha çok bağlama ailesinden bir çalgıyla çalınan ve "açış" ya da "ayak" diye adlandırılan taksimlerdir.

Uzun hava sınıfından sözlü parçalar yöreden yöreye değişen adlar alır. Başlıca formları, bozlak, gurbet havası, hoyrat, divan, yol havası, Arguvan ağzı, Çamşıhı ağzı, maya, barak ağzı ve müstezattır.

HOYRATLAR

Hoyratlar cinaslı manilerle söylenen uzun hava türüdür. Hoyratın yurt düzeyinde yayılışı şöyledir. Sivas’tan başlayarak bütün Doğu Anadolu’da Güney Doğu Anadolu’da ve bugün Irak sınırları içinde olan Kerkük’te hoyratlar söylenir. Hoyratlar bazı isimlerle anılırlar. Gelin Hoyratı Nöbetçi Hoyratı Muhalif Hoyratı Kesik Hoyrat Muçula Hoyratı.

MAYALAR

Türk Halk Müziğinin en yaygın uzun hava türlerinden birisidir. Hemen hemen her yörede bulunur. Bir giriş sazından sonra (bu giriş sazı ritmik bir melodi de olabilir) uzun hava serbest tarzda okunur. Aralarda yine aynı saz partisi çalınır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde daha fazla görülür. Mayalar tüm doğal ve sosyal olayları konu edinir. Mayanın, özel ezgisi yanında, en belirleyici unsuru sözlerdir. Hece ölçüsünün 8+3= 11 kalıbıyla yazılmış, dört dizeli şiirler söylenir. Doğu Anadolu'da yaygın olan bir uzun hava biçimidir. Ayrıca ''cılgalı maya'', ''düz maya'' gibi çeşitleri de vardır.

BOZLAKLAR

Bozlak feryad etmek çığlık atmak anlamındadır. Bozlaklar insan feryadını çığlığınıandıran müzikal haykırışlardır. Orta Anadolu’da yaygın olmakla birlikte orta toroslarda Maraş Antep illerinde de söylenir. Bozlaklar genel olarak minör karakterli ezgi yapısına sahiptir. La eksenine göre 2.nci derece si bemol veya si bemol 3 komalık sesler içerir. En yaygın bozlak türleri şunlardır: Avşar bozlağı Türkmen bozlağı Kırşehir bozlağı, Şekerdağı bozlağı Kırat bozlağı Katırcıoğlu bozlağı Aydost bozlağı.

Örnek Bozlak: Bir Yaratmış Allah

Neşet Ertaş'tan unutulmaz bir Kırşehir bozlağı örneği.

Sesi İndir

GURBET HAVALARI

Türkiye’nin Güneybatı kesiminde yer alan ve adına teke yöresi denilen bölgede çalınan ve söylenin uzun hava türüne Gurbet Havası denir. Daha çok gurbet ve hasret temalarını işlemektedir. Gurbet havalarının en tanınmışları şunlardır: Avşar Beyleri Güllük Dağı Ne Dönersin Kahpe Felek Çıktım Gurbet Ele Geri Gelinmez.

DİVANLAR

Uzun havaların hem aruz vezni hem de hece vezniyle söylenen özel türlerinden birisidir. Aruz vezninin failatün / failatün / failatün / failün kalıbıyla veya hece vezninin 11-15 li kalıbıyla söylenir. Çoğu kez ritmik bir giriş sazından sonra uzun havanın vokal partisi gelir. Sonra yine ritmik aranağme çalınır. Ezgi tekrar siz tekrar ses sıralamasıyla devam eder. Saz partilerinin serbest tartımlı olduğu divanlar da vardır. Divanlar Anadolu’nun pek çok yerinde icra edilirse de orta ve doğu Anadolu’da daha çok bulunur. Aruz ölçüsü ile şiir yazan şairlerin şiirlerini ''divan'' adında bir çeşit antolojide toplamalarından dolayı, bu tür yazılmış ve halk arasında da yaygın olarak söylenen parçaların hepsine bugün ''divan'' denmektedir. ''Müstezat'', ''Semai'', ''Kalenderi'' gibi çeşitleri hem şiir biçimi, hem ezgi bakımımdan birbirinden farklı olmasına karşılık, hep divan diye anılmaktadır.

AĞITLAR

Toplum vicdanında derin izler bırakan doğal olaylarla bazı üzücü kişisel olayları konu edinen uzun hava türlerinden biridir. Ağıtlar ezgi karakteri itibarı ile de yöresel bir niteliğe sahiptirler. Örneğin bir sel felaketini veya bir zelzeleyi konu edinebildiği gibi genç yaşta ölen bir gelini veya savaşta ölen bir askeri konu edinir. Daha çok bir ölünün ardından söylenir. Anadolu’nun hemen her yöresinde ölülerin başında ağıt yakıcılar adıyla bilinen kadınlar o ölünün niteliklerini dile getiren ağıtlar söylerler. Ağıtçı kadınlar bu işi profesyonel bir uğraş olarak yerine getirirler. Ağıtlar uzun hava formunda olabildiği gibi kırık hava formunda da olabilir.

TÜRK HALK MÜZİĞİNDE YÖRELER

Türk Halk Müziğini zengin kılan en önemli özelliği, üslup ya da tavır özelliğidir. Türkünün sesleri kadar, onun söyleniş biçimini belirleyen bu özellikler de önemli rol oynamaktadır. İşte bu özellikler, yöre yöre değişen karakteristik özellikleri belirler. Bazı ezgi ve üslupların çok kesin bir şekilde belli yörelere ait oldukları anlaşılmıştır.

Azeri Türküler

Tar, Garmon ve Akordiyon ile icra edilmekle birlikte ritim çalgısı olarak koltuk davulu bu tür ezgilere eşlik etmektedir. Kars ve çevresine ait pek çok türkü Azeri türkülere büyük benzerlik göstermektedir.

Rashid Behbudov - AYRILIK

Tar ve Akordeon eşliğinde harika bir türkü.

Sesi İndir

Karadeniz Türküleri

Tulum, zurna ve Karadeniz kemençesi türün çalgısal özelliklerini göstermektedir. Ayrıca bağlama ile çalınan Karadeniz ezgileri ayrı bir tavır oluşturmaktadır. Seslendirmede Karadeniz ağzı (şivesi) türün bir diğer özelliğidir. Bölgede halk sazlarından kemençe, tulum, zurna, davul, kaval, bağlama ağırlıklı olarak çalınmakla beraber, atma türküler, yol havaları, karşılama, horon, halay, bar türü müzikler icra edilmektedir.

Karadeniz Türküsü: Tulum

Tulum eşliğinde enstrümantal bir türkü.

Sesi İndir

Teke Zortlatması

Teke Yöresi, Güney Ege ve Akdeniz Bölgelerini kapsamaktadır. Teke, yörede çok yaygın olarak beslenen keçinin erkeğine denilmektedir. Bu hayvanların yaptığı sıçramalar ve hareketler bu türün oyunlarına yansımıştır. Türün en belirgin özelliği bağlamadaki çalış tavrı, sipsi, kabak kemane ile oyunlara eşlik olarak okunmasıdır.

Teke Zortlatması: Hadi Gari Sen de Gel

Hareketli bir yöresel türkü.

Sesi İndir

Rumeli Türküleri

Bu türkülerin bir kısmı oyunlara eşlik olarak okunur. Genelde 5/8, 7/8, 7/6 usuller kullanılmıştır. Seslendirmelerde yöresel ağız (şive), bağlama ile icrasında da “Trakya Tavrı” görünür.

Örnek Rumeli Türküsü: Aman Bre Deryalar

Arif Şentürk söylüyor.

Sesi İndir

İç Anadolu Bölgesi

Halk çalgılarından bağlama, davul, zurna, kaşık, def, kaval ağırlıklı olmak üzere, halay, kaşık, semah, seğmen havaları icra edilmektedir. Bozlak türü uzun havalara da rastlanılmaktadır. Yaren kültürü yerleşmiştir.

Orta Anadolu Türküsü: Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri

Muharrem Ertaş söylüyor.

Sesi İndir

Marmara ve Trakya Bölgesi

Güvende, sekme, bengi, hora, karşılama, zeybek, kaşık oyunları, bar ve horon türü oyun müzikleri icra edilip oynanmaktadır. Halk çalgılarından cura, zil, davul, zurna, tulum, bağlama yörede görülmektedir.

Trakya Bölgesi: Yüksek Yüksek Tepelere

Yöresel türkü.

Sesi İndir

Ege Bölgesi

Ege Bölgesi, zeybek türü oyun ve türkülerin bölgesi olarak kendisini göstermektedir. Kerem türküleri ve uzun hava türküler yaygınlık göstermektedir. Yörede icra edilen çalgılar, bağlama, divan sazı, tambura, kabak kemane, zurna, davul, dilsiz kaval, zil, kaşık ve deftir.

Ege Zeybeği: Çakal Çökerten

Zurna eşliğinde harika bir yöresel türkü.

Sesi İndir

Akdeniz Bölgesi

Yörede 2, 4 ve 9 zamanlı usuller yaygındır. Zeybek, teke, bengi, semai, türü oyun ve müzikleri icra edilip oynanır. Yörede kullanılan halk sazları, davul, zurna, bağlama, kabak kemane, sipsi, parmak curası ve üç telli bağlamadır.

Örnek Türkü: Ağır Zeybek

Fethiyeli Ramazan Güngör söylüyor.

Sesi İndir

Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Bölgede halay türü oyun ve müzikleri icra edilip oynanılır. Barak ağzı, hoyrat, maya, ve peşrev icra geleneği hüküm sürmektedir. Yörede kullanılan çalgılar, davul, zurna, kaval, bağlama, def ve çift kamıştır.

Örnek Türkü: Yara Bende (Elezber Hoyrat)

Hasan Öztürk söylüyor.

Sesi İndir

Doğu Anadolu Bölgesi

Doğu Anadolu Bölgesi’nde halk müziği denince “bar” ve “halay” oyunları akla gelir. Divani, garip, hoyrat, kerem türküleri yaygındır. Summani, kerem ağzı, Harput ağzı divaneler vb. türler seslendirilmektedir. Bölgede icra edilen halk çalgıları, bağlama, kaval, def, tulum, mey, klarnet gibi sazlardır.

Örnek Türkü: Kandilli Kerem Divan Ayağı

Yücel Paşmakçı söylüyor.

Sesi İndir

OYUN HAVALARI

Genel bir görüşle Türkiye’deki belli başlı oyun türleri ile bölgelerini altıya ayırarak doğudan batıya doğru şöyle ifade edebiliriz:

  1. Bar Oyunları
  2. Halay Oyunları
  3. Horon Oyunları
  4. Kaşık Oyunları
  5. Zeybek Oyunları
  6. Karşılama ve Kasap Oyunları

1. Bar Oyunları:

Kars- Erzurum- Erzincan il sınırlarını içine alan bir bölgede ve isim olarak Kuzey Doğu Anadolu’ya özgü bir oyun biçimidir. Bar oyunu grubun dizi biçiminde durmasıyla ve en az 5- 6 kişinin iştirak etmesi ile oynanan bir grup oyunudur. Oyunun sonuna doğru “Sekme” adı verilen hızlı ve hareketli bir bölümle vardır. Başlangıç bölümünde el ele tutan oyuncular oyun esnasında birbirlerinin omuzlarından tutar. Dizinin en başında bulunan oyuncuya “Barbaşı”, dizinin sonunda bulunan oyuncuya ” Pöççük “denir. Baş ve sonda bulunan her iki oyuncunun elinde birer mendil bulunur. Bu bölgenin yiğitlerine “ Dadaş“ ismi verilir. Bar oyunları çoğunlukla davul- zurna ile oynanan halk oyunlarıdır. Süit şeklinde icra edilen Erzurum Barlarının oyun sırası şöyledir:

Kars- Posof barlarının oyun sırası şöyledir:

Bar oyunları genelde toplu oynanan oyunlardandır. Ancak aralarında “Davul barı”, “Köroğlu barı” gibi tek “Hançer barı”, “Turna barı” gibi çift oyuncu ile oynanan oyunları da vardır. Barlar genellikle “Ağırlama” adı verilen bölümünde halk müziğinin çift vuruş ismi ile anılan ve aynı zamanda Klasik Musikide Nim Sofyan usulü olarak isimlendirilen 2/4lük usulle icra edilirken hoplatma, yeldirme bölümleri tek vuruşlu usule göre icra edilirler. (Klasik musikideki 6/8, 9/8, 12/8’ lik Usuller.)

2. Halay Oyunları:

Güneydoğu ve Orta Anadolu bölgelerinde oynanan oyunların genel ismidir. Bu bölge içerisinde Çorum, Ankara, Nevşehir, Kırşehir şehirlerini kapsar. Halay oyunları kimi zaman düz bir dizi şeklinde kimi zaman da toplu bir çember şekilde oynanan oyunlardır. Halay oyununun en büyük özelliği oyuncu sayısının en az beş olmasıdır. Aksi takdirde halay oyunu özelliğini kaybeder. Orta Anadolu yiğitlerine “Seymen” denilir. Halaylar tıpkı barlar gibi davul ve zurna eşliğinde oynanan oyunlardır. Klasik Türk Müziğindeki ismi ile daha çok Nim Sofyan, Sofyan, Yürük Semai, Aksak Semai usullerinden oluşurlar. Daha çok hareketli bir oyun şeklidir. Halayların bazıları aynı müzik ve oyun temposundan daha hızlanmakta ve gittikçe daha canlı vaziyete bürünmektedir. Bazı yerlerde halaylar kimi halaycıların söyledikleri türkülerin eşliğinde oynanır ve hatta koro-solo değişimleri de olur. Kadınlar tarafından oynanan halayların çoğunluğunda tef eşlik ederken Gaziantep ve Şanlıurfa yörelerindeki halaylar da uzun havalar da oyunda icra edilir. Halayların en ihtişamlı şekillerinden biri olan Çorum halayı şu bölümlerden oluşur:

Keskin halayının bölümleri şunlardır:

Birkaç halay örneği: Urfa Halayı, Sivas Halayı, Kıvrak, Türkmen, Depki, Delilo, Koçeri, Tamzara, Oymak, Fatkalı, Hemeşke, Yayık Halayları.

3. Horon Oyunları:

Artvin- Ordu arasında yaygınlık gösteren, genel bir ifade ile Doğu Karadeniz bölgesine özgü bir oyundur. Horonlar grup halinde ve dizi şeklinde oynanan ritmik dengesi hareketli bir oyun şeklidir. Bar oyunlarındaki çok çeşitli tartımın ve melodik cümle zenginliğine karşın horonlar tartım ve ezgilerdeki sadelikleri ile dikkat çekerler. Coğrafi yapının ve iklimin etkileri bu oyunda kendisini hissettirmektedir. Karadeniz bölgesinde avcılığı yaygın olan hamsinin sıçrama ve titreme hareketleri horonda yansıtılmaya çalışılır. Kemençe eşliğinde oynanan horonlar 7/8’lik ritmik denge içersinde olurlar. Hemşin- Mapari’de ise sadece tulum eşliğinde oynanmasına karşın Artvin’de oynanan horonlarda tulum- zurna eşliği vardır.

Kimi horonların oynanış sırası şöyledir: Seyrek Horon - Sıksaray - Atlama – Hemşin - Sallama - Tonya - İki Ayak – Sıksaray - Sallama - Davul-zurna

Birkaç horon çeşidi: - Deli Horon - Düz Horon - Rize Hemşin - Karadeniz Horonu – Sarı Çiçek –Maçka Horon

4. Kaşık Oyunları:

Konya, Antalya, Mersin il sınırları içerisinde yer alan ve Orta- Güney Anadolu Bölgelerine has bir oyun çeşididir. Oyunun ismine kaşık oyunu denmesindeki ana maksat oyuncuların elinde tartım aracı olarak tahta kaşık bulundurmalarından ileri gelmektedir. Kaşık oyunlarında her oyuncunun iki elinde ikişer kaşık bulunur. Oyuncular oyun esnasında durarak ya da karşılıklı bir vaziyette oynarlar. Kaşık oyunlarının türleri: Sallanma - Meşeli - Keklik -Sekme sektirme - Keklik Mengisi.

5. Zeybek Oyunları:

Batı Anadolu Bölgesine ait bir halkoyunudur. Topluluklar halinde oynandığı gibi tek kişi ile de oynanabilir. Zeybek oyununun topluluk vaziyeti daire ya da yarım daire şeklinde düzenlenebilir. Batı Anadolu yöresi yiğitlerine “Efe” ya da “Kızan” denilir. Zeybek oyunlarında oyuncular el ele ya da kol kola tutunmazlar. Oyunların ölçüsü 9/2, 9/4 ya da 9/8’lik usullerle icra edilir ve bağlama eşliğinde oynanırlar. Bu oyunlar çoğu zaman 3+2+2+2 ya da 2+2+2+3 şeklini kapsamaktadır. Çobanlara özgü zeybek ise kaval eşliğinde yapılır. Sahillerde oynanan zeybeklerde hareketli bir yapıya sahiptir. Buna karşın yüksek kesimdeki ova zeybekleri daha ağır ve monoton yapıya sahiptir.

Zeybek Çeşitleri: Güvende - Ankara - Aydın – Bergama - Balıkesir Pamukçu Bengisi - Sepetçioğlu – Burdur - İzmir - Tavas - Gönen - Edremit

6. Karşılama ve Kasap Oyunları:

Trakya ve Marmara bölgesinde yaygın olarak oynanan oyun türüdür. Bu oyunda iki kişinin karşılıklı olarak oynamalarından dolayı oyunun ismi karşılamadır. Anadolu da bazı yörelerde bu oyuna var- gel, karşı-beri gibi isimleri verilmiştir. Karşılamada oyuncular halay ve horonlar gibi birbirine tutulmazlar. Ayrıca bu oyun, topluluk halinde de oynanabilir. Karşılama örnekleri: - Meşeli Yayla Kar - Bilecik Karşılaması– Merzifon Karşılaması

Sanatçılar

Başlıca Sanatçılar:

Başlıca Çalgılar

Türk halk müziğinde kullanılan başlıca çalgılar şunlardır: