12 Mart: İstiklal Marşı'mızın Kabulü

Milli Mücadele'nin ruhunu yansıtan, bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşı'mızın kabulünün önemini keşfetmeye hazır mısın?

Marşımızı Keşfet

Tarihsel Yolculuk

İstiklal Marşı'mızın kabulüyle sonuçlanan önemli tarihsel olayları ve dönüm noktalarını keşfedin.

Mehmet Akif Ersoy'un Doğumu ve İlk Yılları

1873

Mehmet Akif Ersoy, 20 Aralık 1873'te İstanbul'da doğdu. Babası, Fatih Medresesi müderrislerinden Tahir Efendi'dir. İyi bir eğitim alarak Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi. Veterinerlik eğitimi almasının yanı sıra edebiyat ve ilimle yakından ilgilendi.

Milli Mücadele ve Marş İhtiyacı

1919 - 1920

Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcıyla birlikte, milli birlik ve beraberliği pekiştirecek, halka ve orduya moral verecek milli bir marşa ihtiyaç duyuldu. Bu dönemde TBMM Hükümeti, halkın coşkusunu ve vatan sevgisini yansıtacak bir marşın yazılması için harekete geçti.

İstiklal Marşı Yarışması

1921 Ocak

Milli Eğitim Bakanlığı, 500 lira ödüllü bir marş yarışması düzenledi. Yarışmaya 724 şiir gönderildi. Ancak, Mehmet Akif Ersoy para ödülü olduğu için katılmak istemiyordu. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in ısrarıyla yarışmaya katıldı.

Mehmet Akif Ersoy'un Yazımı

1921 Şubat

Mehmet Akif Ersoy, Ankara'da Taceddin Dergahı'nda yazdığı şiiri 17 Şubat 1921'de tamamladı. Şiir, "Kahraman Ordumuza" ithaf edildi ve Türk milletinin bağımsızlık ruhunu, inancını ve direnişini en güçlü şekilde ifade ediyordu.

12 Mart 1921: Kabul ve İlk Okunuş

1921 Mart

Mehmet Akif'in şiiri, 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde coşkulu alkışlar eşliğinde milli marş olarak kabul edildi. Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından kürsüden okunan marş, milletvekillerini derinden etkiledi. Akif, kazanılan ödülü Darü'l-Mesai Vakfı'na bağışladı.

Marşın Bestelenmesi ve Yorumları

Sonraki Yıllar

Kabulünün ardından, marşa uygun beste arayışları başladı. Çeşitli besteler denendi ve 1930 yılında Osman Zeki Üngör'ün bestesi resmi olarak kabul edildi. İstiklal Marşı, o günden bu yana Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük sembolü olarak anılmaya devam etmektedir.

Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı

Mehmet Akif Ersoy

Milli Şairimiz ;

Mehmet Akif Ersoy (1873-1936), şair, veteriner hekim, öğretmen ve milletvekilidir. Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Ersoy, özellikle İstiklal Marşı'nın yazarı olarak tanınır. Babası Fatih Medresesi müderrislerinden Tahir Efendi, annesi ise Emine Şerife Hanım'dır.

Eğitimine Fatih'te başlayan Akif, iyi derecede Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi. Veterinerlik eğitimi aldıktan sonra devlet memurluğunda bulundu. Bu dönemde Anadolu'yu gezme fırsatı buldu ve halkın sorunlarını yakından gözlemledi. Fikirleri ve eserleriyle Milli Mücadele'ye büyük destek verdi.

İstiklal Marşı'nı, Türk ordusuna ve milletine moral vermek amacıyla yazdı. Yarışmaya para ödülü olduğu için katılmak istemese de, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver'in ısrarları üzerine yazdı ve kazanılan ödülü Darü'l-Mesai Vakfı'na bağışladı. Marş, 12 Mart 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından milli marş olarak kabul edildi.

Akif, sadece bir şair değil, aynı zamanda vatansever, ahlaklı ve dürüst bir kişiliğe sahipti. "Safahat" adlı eseri, onun edebi ve fikri dünyasını yansıtan en önemli yapıtıdır. Hayatı boyunca İslam ahlakını ve Türk milletinin değerlerini savundu. 1936 yılında İstanbul'da vefat etti.

"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!"

İstiklal Marşı'mızın Dizeleriyle Yolculuk

Marşımızın her bir dizesinin anlamını ve derinliğini keşfedin.

I. Kıta

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

II. Kıta

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal.

III. Kıta

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

IV. Kıta

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar?
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar?

V. Kıta

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

VI. Kıta

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

VII. Kıta

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

VIII. Kıta

Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

IX. Kıta

O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

X. Kıta

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izlâl: Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal!

Etkileşimli Marş Dinleme

İstiklal Marşı'mızı dinleyin ve eşlik edin. Kendi sesinizi kaydederek marşa katılım sağlayabilirsiniz!

Kendi Sesini Kaydet

Kaynaklar

İnternetten derlenen bilgilerle oluşturulmuştur.