Bakır nefesli ailesine ait, üzerinde sürgü ya da piston bulunan üflemeli çalgıdır. Ses aralığının oldukça geniş olmasından dolayı orkestralarda, bandolarda, caz müziğinde ve popüler müziklerde sıklıkla kullanılmaktadır. Tenor ve bas olmak üzere iki çeşidi olup, do veya fa anahtarı üzerinden notaları okunur.
Pistonlu olanlar üç ses bölgesini kapsarlar. Birinci- İkinci ve üçüncü bölümleri bulunan pistonlu Trombonlarda en iyi ses 2. bölgeden alınır. Çünkü 1. ve 3. bölgeler en pes ve en tiz bölümlerdir.
Sürgülü trombon ise Tenor ve bas olarak iki gruptur. Şekil olarak pistonlu Trombondan bir farkı yoktur. Tek fark piston yerine kulis denilen sürgülü bir kısımdır. Tonlar sürgünün itilip çekilmesi ile elde edilir.
Trombon çalarken dikkat edilmesi gereken ilk ayrıntı, dik bir duruş, doğru nefes alış verişi ve sol elle trombonu sağlam bir şekilde tutuştur. Sağ el ise trombonun sürgüsünü kullanarak seslerin değişimini sağlamak için kullanılır. Trombonun ağızlığı üçte ikisi yukarı gelecek şekilde dudağımıza yerleştirilir. Bütün bu kurallara uyulduktan sonra doğru bir nesef aldıktan sonra trombona üflenir.
Trombonu üflerken temel prensip dudaklar kapatılır, ıslık çalma pozisyonuna getirilir ve hava üfleyerek dudakların titreşmesi sağlanır. Uzmanlar trombonu çalmaya başlamadan önce mutlaka ağızlıkla çalışılmasını önermektedir. Ağızlığın üçte ikilik kısmı dudağın üst kısmına koyulur ve dudak titreştirilerek ses çıkarılmaya çalışılır. Uzun ses çalışmaları kaliteli bir ses elde etmek, sesin şiddetini artırmak veya azaltmak için oldukça önemlidir. Ses egzersizleri trombonu etkili bir şekilde çalabilmek için ihmal edilmemelidir.
Ünlü tromboncular arasında en başta Bahri Levent Çoker gelmektedir. 1958 İzmir doğumlu sanatçı, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda 30 yıl trombon grup şefi olarak hizmet vermiş bir sanatçıdır. 1997 Eurovision şarkı yarışmasında “Dinle” isimli bestesi üçüncülük ödülü almıştır. Bale müziği ve senfonik eserler de bestelemiştir.
Ve bir örnek :
