Ana sayfa » Eğitim » İYİ BİR MÜZİK DERSİNİN NİTELİKLERİ
groupmusiclesson476x290

Türk Milli Eğitiminin temel amaçları ve ilkelerinden yola çıkarak iyi bir müzik dersinin niteliklerini ise şöyle sıralayabiliriz;

  1. Müzik dersi hiçbir zaman bir yetenek ve beceri dersi olarak görülmemelidir. Bu ders tüm öğrencileri kapsamalı; eğitici, yaratıcı, dinlendirici ve eğlendirici bir çeşitlilik ve canlılık içinde ele alınmalıdır.
  2. Her müzik dersi, “Dinleme-Söyleme-Çalma”, “Müziksel Algı ve Bilgilenme”, “Müziksel Yaratıcılık” ve “Müzik Kültürü” adı altında dört temel öğrenme alanı üzerine oturtulmalı ve çalışmalar;
  • Etkili bir araç,
  • Kulak (işitme), ses ve çalgı eğitimi,
  • Yaratma ve duygu eğitimi boyutları ile de bir amaç olarak yapılandırmacı eğitim yaklaşımıyla bir bütünlük içinde ele alınmalıdır. Bütün bir ders saatini bu alanlardan herhangi birisine ayırmak doğru değildir. Çalışmalar, sınıfın ve uygulanacak çalışmanın durumuna göre planlanmalıdır.
  1. Müzik derslerinde yapılacak tüm alıştırma ve çalışmalar mutlaka derste öğrenilecek olan ezgi ile ilgili olmalıdır. Örneğin, müzik dersinde “re” dizisinde bir parça öğretilecekse, ses ve kulak eğitimi çalışmaları da aynı dizi içinde olmalıdır. Yani öğreteceğimiz parça re dizisinde ise ses çalışmalarımız la minör, solfej çalışmalarımız sol minör dizisi içinde yapılmalıdır. Böyle bir uygulama, müzik eğitiminde bütünlük ilkesi ile de çelişmektedir.
  2. Müzik dersinin diğer derslerle ilgisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Öğretilecek parçaların sözleri ile ilgili değerlendirme, analiz ve bilgi çalışmaları Türkçe, türkü, oyun ve tarihi marşların geçtiği yerler ve olaylarla ilgili bilgi ve değerlendirmeler sosyal bilgiler, çalgıların ve insan sesinin ses özellikleri, seslerin meydana gelişleri ile ilgili bilgiler fen bilgisi, müziğin ritmine göre çeşitli hareket ve oyunların oynanması ise beden eğitimi dersi ile müzik dersinin ilgisini ortaya koymaktadır. Müzik öğretmeni gerektiğinde bu derslerin öğretmenleri ile işbirliği yapmalıdır.
  3. Öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini daima diri tutmak, müziği sevdirmek için, müzik derslerini renkli ve cazip bir ders halinde işlemek gerekmektedir. Bu nedenle müzik eğitimi ilkelerine de bağlı kalarak, öğrencileri aktif olarak müzik eğitimi sürecinin içine katan, yaparak ve yaşatarak öğreten, öğrenci merkezli öğretme yöntemlerini iyi bilmek ve uygulayıcısı olmak gerekmektedir.

 

Bu bilgiler ışığında diğer pedagojik ve psikolojik yaklaşımların en olumlu ve gerekli şekilde, müzik öğretmenlerince uygulanması beklenmektedir.

 

Peki, ülkemizdeki ilk ve orta öğretim kurumlarımızda bugün uygulayabileceğimiz en uygun müzik dersi nasıl olmalıdır? Derslerin işlenişinde nelere dikkat edilmelidir?

 

Yukarıda belirttiğimiz müzik eğitimi ilkeleri ve buna bağlı olarak müzik dersinin niteliklerinin, ülkemizdeki ilk ve orta öğretim kurumlarınızda bugün uygulayabileceğimiz en uygun müzik dersinin de vazgeçilmez koşulları olduğu unutulmamalıdır. Derslerde uygulanacak bütün metotların uygulanmasında müzik eğitimi ilkelerinden ve dersin niteliğinden ödün vermemeye azami özen gösterilmelidir.

 

Buna göre;

 

  • İlköğretimin ilk devresinden ortaöğretime doğru gidilen bir müzik eğitiminde, C. Orff’un da belirttiği gibi, konuşma örneklerinden (sayışma-tekerleme v.b.) yola çıkılmalı ve notaların süre ilişkileri canlı söz kalıplarıyla somutlaştırmak suretiyle nota eğitimine geçilmelidir. Konuşma kalıplarından yola çıkılarak yapılacak nota öğretimine geçilmelidir. Konuşma kalıplarından yola çıkılarak yapılacak nota öğretiminde önce dörtlük ve sekizlik nota süre değerleri, sonra sırasıyla ikilik ve onaltılık nota değerleri öğretilmelidir.
  • Tartım çalışmalarında nota değerleri önce ölçü rakamsız, ölçü kavramı verildikten sonra ise ölçü rakamlı ve tek dizek üzerinde yapılacak alıştırmalarla öğretilmelidir.
  • Seslerin öğretiminde ise çocukların doğal yapısına, psikolojilerine ve kendi müziğimize uygunluğu da göz önünde bulundurularak şu sıra takip edilmelidir;

Kodaly’nin öngördüğü gibi önce mi ve sol sesleri, daha sonra bunlara la ve re sesleri eklenmelidir. Buraya kadar olan notaların ve seslerin öğretiminde Dalcroze’nin önerdiği yöntemle, tek ve iki çizgili porte üzerinde, sonra sırasıyla üç, dört ve beş çizgili porte kavramı ile nota öğretimi ile gerçekleştirilebilir Bundan pentatonik dizi kavramına varılmış olunur. Fa sesinin de öğretilmesiyle re-la aralığındaki sesler ve dolayısıyla re hüseyni dizisinin ilk tetrakordu öğrencilere tanıtılmıştır.

La sesinden sonra çıkıcı olarak si, do ve re seslerinin öğretilmesi aynı zamanda re hüseyni dizisinin de tanıtılması demektir. Bundan sonra öğrencilere bulundukları seviyeye uygun olarak gerek kulaktan ve gerekse nota ile re hüseyni dizisinde yazılmış olan Türk okul şarkılarının öğretimine geçilmesi için uygun bir zamandır.

Nota öğretimine yeni başlandığı zamanlarda, (özellikle ilköğretim 1. Devrede) öğrencilerle kulaktan şarkı öğretiminin yapılması ihmal edilmemelidir.

Daha sonraki aşamada ince mi sesinin öğretilmesiyle doğal mi dizisi tamamlanmış olur. Bir oktav doğal mi dizisi içinde oluşan bu diziye Türk Halk Müziğimizde “Kürdi” diyoruz.

Karar notası olarak kalın do notasının da öğretilmesiyle doğal do dizisi oluşur. Türk Halk Müziğimizde “Çargah” olarak adlandırılan bu doğal dizi, Evrensel müziğin temel majör kalıbıdır ki artık do majör dizisinin ve ilgili la minör dizisinin öğretilmesinden sonra diğer majör ve minör dizilerin öğretilmesine de bir diyez ve bir bemollülerden başlanarak sırasıyla iki ve üç arızalı dizilerin öğretilmesine geçilebilir.

Minör dizilerin de üç çeşidinin de öğretilmesi üzerinde durulur. Öğretilen dizilerle ilgili ses ve çalgı alıştırmaları ile şarkı öğretimi muhakkak yapılmalıdır. Kuru kuruya sadece kuramsal olarak ezbere öğretilen bu bilgilerin kullanılmadığı ve öğrencilere uygulanmasının yaptırılmadığı takdirde unutulacağı gözden uzak tutulmalıdır.

Müzik eğitimi ilkelerinin öğretim programları dâhilinde uygulanmasında, her müzik öğretmeni sahip olduğu koşullara ve öğrencilerinin kapasitesine göre kendi yaratıcılığını da kullanarak, mesleğinde başarılı olma hedefini her zaman ön planda tutma sorumluluğunu kendinde duymalıdır.

Kaynak: Özel Öğretim Yöntemleri Dersi / Prof.Dr. Sibel Çoban / 2014 / İstanbul

Translate »