Ana sayfa » Genel » Müzik Tarihi
46

Müzik Tarihi

     Müzik tarihi, müzik sanatının doğuşundan günümüze kadar olan evrelerini ve farklı kültürlerde aldığı biçimleri, sosyal ve siyasi değişimlerin müziğe olan etkilerini ve neden sonuç ilişkilerini inceleyen bilgi dalıdır. Diğer tarih dallarında olduğu gibi (uygarlık, felsefe, siyasal tarih vb.) müzik tarihi de tarih biliminin araştırma ve inceleme yöntemlerini uygular. Müzik tarihi konusunda bilgi sahibi olmak en az temel müzik bilgilerini öğrenmek kadar önem taşır. Müzik, duyguların seslerle anlatıldığı bir sanat dalıdır. Farklı müzik türlerini tanımak, seslerin bugün kullandığımız şekle nasıl ulaştığını, notaların nasıl isimlendirildiğini, seslendirdiğimiz eserin bestecisinin yaşamını, çaldığımız çalgının tarihsel gelişimini, insanlık tarihinde olan değişimlerin müziğin gelişim sürecine olan etkilerini bilmek, bilgilerimizin derinleşmesini ve daha iyi bir anlatım gücüne sahip olmamızı sağlar.

müzik tarihi

     Yunan mitolojisinde Zeus’un ve Mnemosyne (Minemosin)’in dokuz kızı olan Muslar; edebiyat, bilgi, dans ve müzik tanrıçaları olarak tanınırlardı. Mus’ların lideri Apollon lir çalarken onlar da dans eder, tanrıları eğlendirirlerdi. Elenika (Yunanca), Turkika (Türkçe), İtalika (İtalyanca) örneklerinde olduğu gibi Yunancada kelimenin sonuna gelen –ike veya –ika takısı, o kelimeye konuşulan dil anlamını kazandırır. Yunanca Mousike (müzik) kelimesi, mus kelimesine eklenen –ike takısıyla ortaya çıkmıştır ve Mus’ların konuştuğu dil anlamına gelir.

A. MISIR UYGARLIĞI (MÖ 4000)
Yeryüzündeki en eski uygarlıklardan biridir. Mısırlılarda dans önem taşır. Bu uygarlıkta müzik yapmak, erkeklerden çok kadınlara yakışan bir sanat olarak kabul edilirdi. Flüt, arp, davul, def, darbuka, sistrum, çifte flüt, trompet, üçgen arp, kitara, su orgu, Eski Mısır’ın önemli çalgılarıdır.
B. SÜMER UYGARLIĞI (MÖ 4000-2300)
Bu uygarlıkta müzik son derece önemliydi. Tapınaklarda, düğünlerde, bayram ve ölü törenlerinde müzik başta gelirdi. Müzisyenler kadın ve erkeklerden oluşurdu. Arp, lir, ut, çift flütler, trombon, davul en önemli çalgılarıdır. Günümüzde kullanılan nefesli çalgılardan ney, Sümerler döneminde nay adıyla kullanılırdı.
C. ÇİN UYGARLIĞI (MÖ 3000)
Çin uygarlığında müzik, duyguların sesidir. Müziğin alt yapısını pentatonik anlayış oluşturur. Davul, zil, sistrum, bambu flüt, ağız orgu (şeng), gonglar ve çeşitli çanlar Eski Çin’de kullanılan çalgılardır.
Ç. HİNT UYGARLIĞI (MÖ 2000)
Hint uygarlığında yazılan dinî içerikli Samaveda isimli kitap, dünyanın bilinen en eski ezgilerini barındırır. Hintliler bir ezginin ses yapısına Raga, o ezginin içerisindeki ritmik dokuyu belirleyen yapıya ise Tala adını vermişlerdir. Her Raga’nın belli bir ruh hâlini yansıttığına inanılırdı. Hint müziği makamsal yapıdadır. Yarım sesten küçük aralıkları içerir. Vina, sitar, rebab, ramsinga, nakkare, çıngırak ve zil gibi zengin çalgı çeşitlerinin çoğu, Hindistan’da bugün de kullanılmaktadır.
D. İBRANİ UYGARLIĞI (MÖ 950)
İbranilerde müzik, yalnızca tapınmak için kullanılırdı. Elimizdeki birçok bilginin kaynağı İbranilere aittir. Dinî törenlerde ilahiler antifon yöntemi ile seslendirilirdi. Bu yöntemle dinî töreni yöneten din adamı, ilahinin dizesini ya da ilk yarısını okur, sonra halktan oluşan koro ikinci yarısını söyleyerek bütünlüğü sağlardı. Kinnor, nebel, pesanterin, şofar, tulum, kaval, tof ve bronz ziller İbrani müziğinin başlıca çalgılarıdır.
E. YUNAN UYGARLIĞI (MÖ 700)
Bu uygarlık, Arkaik Yunan, Altın Çağ ve Helenistik Çağ olmak üzere üç bölümde incelenir. Eski Yunan’da müzik, önceleri tamamen dinî amaçlı yapılırken zaman içinde dans, şiir, dinî törenler birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak ele alınmaya başlandı. Ayrıca müzik tek sesli, vurmalı ve üflemeli çalgı eşliğinin kullanıldığı erkek korolarından oluşurdu. Aulos, lir, flüt ve kitara en eski eşlikçi Yunan çalgılarıdır.

Homeros, İlyada ve Odysseia adlı eserinde müziği, ilahî bir uyarı, insan kişiliğini etkileyen bir güç (ethos) olarak gösterir. Eski Yunan’da müziksel düşüncenin gelişimini etkileyen filozofların başında Sisamlı Phytagoras (Pisagor) gelir. Müziksel uyumu, matematik formülleriyle dile getirmiştir. Sekizli ve dörtlü aralıklardan oluşan bu ses dizisi Phytagoras gamı adıyla anılmıştır. Pythagoras gamı monochord (monokord) adlı çalgı üzerinde denenmiş, böylece bir müzik sisteminin doğru tonlanması (entonasyon) sağlanmıştır. Platon, ruhun ve evrenin de aynı müziksel orantılardan oluştuğunu söyler. Aristoteles’e göre müzik ruhsal tutkuları dile getirir. Yunan müzik düşüncesi ve kuramı Batı kültüründe yüzyıllar boyu derin izler bırakmıştır.

İlk Çağ uygarlıklarındaki müzik örnekleri konusunda yeterli bilgi yoktur. Müziğin toplumsal yaşama etkilerini çeşitli efsaneler, anıtlar, destanlar, kabartmalar, heykeller ve resimlerden öğreniyoruz. Müzik, eğlencelerde, düğünlerde, şölenlerde, hastalık tedavilerinde, cenaze törenlerinde, savaşlarda, dinî törenlerde yaşamın her alanında yer almıştır.

Translate »